Elizabeth, Bakire Kraliçe'ydi. Yaşı ilerlemişti ve tahtını bırakacaĝı bir vârisi, veliahtı yoktu.

Shakespeare, oyunlarında bu soruna kafa yordu, yani tahtın nasıl el değiştirebileceğine.

Ama pabuç pahalı olduğundan dramları ya tarihte yahut da kimi hayâli, kimi gerçek başka krallıklarda geçti. Çürümüş bir şeylerin hep Danimarka Krallığı'nda yaşanmasından çıkarırsınız bunu.

Her neyse...

Elizabeth'ten sonra, İngiltere’yi nasıl bir gelecek bekliyordu? Belirsizlik ve kaos mu, çöküş felâketi mi, yoksa daha parlak günler mi? Oyunun kahramanı, tereddüt eder de kararını geciktirirse nasıl sonuçlanırdı? Aceleyle erken davranırsa nasıl bir sona varırdı?

Büyük ozan, bunlarla yattı kalktı. Her ihtimali senaryolarında işledi. Taht nasıl el değiştirebilirdi, ona cevap aradı.

Bizde de siyaset, epeydir Erdoğan'ın nasıl bir dönem daha Cumhurbaşkanı seçilebileceği sorusu etrafında dönüyor.

İbrahim Tatlıses'ten, Anayasa'daki dönem sınırlamasına kafa yorması beklenmez. Onun için, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istemesi yeterli. Var mı, yok mu; kararını vermesine bakar.

Fakat siyasi aktörlerin bilmezden gelemeyeceği, yok sayamayacağı bir açmaz söz konusu. Erdoğan'ın da 2023'te hatırlattığı gibi, Anayasa'ya göre son dönemi için seçildi. Erken seçim dışında tekrar adaylığı nasıl mümkün olacak?

CHP lideri Özgür Özel, erken seçim karşılığında yeniden adaylığının önünü açmaya razı. Ancak seçimin, anlaştıkları bir tarihte erkene alınması kaydıyla. Sandık bu yıl kurulsun istiyor.

MHP lideri Bahçeli ise dünkü grup konuşmasında bunu şöyle reddetti:

"Bu hafta erken seçim kararı alalım' diyor. Sanki pazara çıkmış soğan, patates alıyor. Özgür Bey, bırak bu işleri. Hesabını kitabını da seçimlerin zamanında yapılmasına göre planla ve hazırlan... Seçimlerin erkene alınması diye bir şey yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur ve gerek de yoktur."

Peki nasıl olacak, yeniden adaylığın önü nasıl açılacak? Geriye yeni Anayasa veya Anayasa değişikliği seçeneği kalıyor.

Oysa Bahçeli, son İmralı görüşmelerinin bunla ilişkilendirilmesine de sert çıktı.

Yine CHP liderini kastederek dedi ki: "Terörsüz Türkiye hedefini, yeni Anayasa ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesi kapsamında değerlendirmesi gâfilce bir saptırmadır ve yalandır."

Özgür Özel'se nal, diyor da mıh, demiyor. 'Tek yol, 2025'te bir erken seçim' diye tutturmuş, ısrar ediyor.

Rahmetli Mehmet Barlas, Sabah'taki son dönem yazılarında Erdoğan'ın neden yeniden seçilmesi ve iktidarın sandıkta niye el değiştirmemesi gerektiği üzerinde duruyordu.

Bir yerli, milli Shakespeare adayı çıkıp Barlas'ın boşluğunu doldurmuyor da. Nasıl çıkacağız bu işin içinden, seçenekleri tek tek elden geçiren senaryoları kim yazacak bize?

Erken seçime ihtiyaç yoksa bile bu senaryolara şiddetle var. Ve hayır, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un denemeleri yetersiz kalıyor.